Bugüne dek Bedrettin Cömert hep ölüm yıldönümlerinde anıldı. 11 Temmuzlarda daha çok akademisyen, köşe yazarı, sanatçı, öğrenci ve Cömert'in dostlarından oluşan bir grup insan bıkmak usanmaksızm onu anmaktan vazgeçmedi. Bu insanların çabalarına ve duyarlılıklarına minnettarız. Buna karşın Bedrettin Cömert'in yalnızca ölümüyle anılmasında bir yanlışlık, bir eksiklik olduğu da bir gerçek. Daha çok Cömert'i zamansız yitirmiş olmaya duyulan isyanın ve gözyaşlarının ağırlıkta olduğu, sürekli olarak kendini yineleyen bu anma biçiminin Cömert'in bilimsel üretimini ortaya koymaya, tartışılmasını ve geliştirilmesini sağlamaya katkısı olmadığı ortada. Cömert'in görüş ve düşünceleri üzerine konuşmamış, fikirlerini tartışmamış, onun yerine ağlamayı ya da yerinmeyi yeğlemişiz ve böylece otuz iki yıl geçmiş. 27 Eylül 2010 Bedrettin Cömert'in 70. doğum yıldönümüydü. Biz bu tarihin Bedrettin Cömert konusunda bir dönüm noktası olmasını dileyerek, onun bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjiyle aktığı nehir yatağının artık değişmesi gerektiği inancıyla harekete geçtik.
İtalyan şair, ressam, heykeltıraş, sinemacılara yönelik birçok yazısı halen çeşitli dergilerde saklı ve otuz iki yıldır gün ışığına çıkmayı bekliyor. Bedrettin Cömert'in 70. doğum yılında Dil ve Sanatı yeniden ele alırken iki düşümüz vardı. İlki Bedrettin Cömert'in gerek Hasan Hüseyin ve gerekse Özgen Seçkinin seçkisinde yer almayan, kitap haline dönüşmemiş yazılarını bir araya getirmek. İkincisi ise farklı alanlardan dostlarının onun için yazdıklarını aynı kitap içinde toplamak. İlk düşümüz telif haklarını elinde tutanlar tarafından kabul görmedi. Bizim de bunu kural ve yasaları çiğnemeden gerçekleştirmemiz mümkün olmadığından, yola ikinci düşümüzün peşin sıra devam ettik.
Dil ve Sanat Bedrettin Cömert üzerine bugüne dek yapılmış en kapsamlı çalışma. Doğrudan bu derleme için kaleme alınmış yeni yazıların yanı sıra, daha önce yayımlanmış bazı eski yazıları da içeriyor. Özellikle eski yazılar için şunu söylemeliyiz: gazete, dergi, artık baskısı yapılmayan kitap gibi farklı kaynaklardaki bu yazıların tozlu raflarda kalmasına, unutulmasına gönlümüz razı olmadı. Bedrettin Cömert deyince ona olan sevgi ve saygılarını yıllardır sürdüren bir avuç insana duyarsız kalmak mümkün değildi şüphesiz. Hasan Hüseyin, Özdemir İnce, Ord.Prof.Dr. Suut Kemal Yetkin, Prof.Dr. Günsel Renda, Prof. Kaya Özsezgin, Prof.Dr. İsmail Tunalı, Prof.Dr. Emre Kongar akla ilk gelenler. Cömert'in dostlarından bugün artık ne yazık ki aramızda olmayan kimilerinin eski yazılarını kullandık; kimilerinden tek yazıyla yetinmeyip yenilerini istedik. Cömert'in dostlarından bazıları kitap çalışmamıza yazılarıyla katkı sağladılar, bazıları da yazmak yerine Bedrettin Cömert'in kendilerine gönderdikleri mektupları bizimle paylaştılar: örneğin Günel Altıntaş ve Zühtü Bayar. Tekin Sönmez ise Bedrettin Cömert' in mektuplarından yola çıkarak özgün bir çalışma ortaya koydu. Bu çalışmamızı 1980 yılında Hacettepe Üniversitesi tarafından yayımlanan armağan kitapta çıkan yazılarla, Azime Korkmazgil ile Yılmaz Gümüşbaş'ın KIYI dergisinde çıkan yazılarının bir bileşimi ve özel olarak bu kitap için yazılmış yazılarla bir ölçüde öteye götürme isteği olarak düşünebilirsiniz.
Son olarak Bedrettin Cömert'e yönelik kısa film çalışmaları da anılma- lı. Bu çerçevede Sancar Seçkiner tarafından gerçekleştirilen dört film var. Seçkiner'in Cumhuriyet gazetesinde yaptığı araştırmalar sırasında dikkatini çeken bazı yazıların filmler için esin kaynağı olduğu söylenebilir. Özellikle Prof.Dr. Günsel Renda'nın 15 Temmuz 1978 tarihli "Bedrettin Cömert İçin" adlı yazısının sonunda Bedrettin Cömert'ten alıntı yaptığı "Kubadabat yazar ve Bedrettin Cömert dostlarına, özellikle de Bedrettin Cömert'in fo- j toğraflarına erişmemizi sağlayan Cömert ailesine, Akın Çubukçuya, Azime ] Korkmazgil'e ve Sanat Tarihi Bölümüne teşekkür ediyoruz. Kapak tasarı- i mını yapan Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Grafik Bölümü araştırma görevlisi Fatih Kurtçuya ve yardımları konusunda Prof.Dr. Uğur- | can Akyüz'e özel bir teşekkür borçluyuz.
Bu derlemede eskiden yayımlanmış yazılarını bulacağınız Cömert'in dostlarından bazılarının artık hayatta olmadıklarını belirtmiştik. En son Zühtü Bayar'ı da kitap yayıma hazırlanırken 26 Mart 2011 tarihinde kaybettik. Hepsini burada bir kez daha saygı ile anıyoruz.
Kitabı yayıma hazırlarken, daha önce yayımlanmış yazıları basıldıkları halleriyle, yazım hatalarına dokunmadan kullandık. Mektuplardaki yazım hatalarına da anlaşılırlığı engellemediği sürece dokunmadık.
Tıpkı bizim de bizden öncekilerin ortaya koyduklarından yararlandığımız gibi, bu kitabın gelecekte Bedrettin Cömert e yönelik yeni çalışmalara katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bunun sadece bir başlangıç olduğuna hiç kuşkumuz yok.