Bu kitap, Kamu Ekonomisi alanında yapılan önceki çalışmalardan daha farklı bir içerikle sunulmaktadır. Öncelikle kitap daha kapsamlı ve güncel bir yapı taşımaktadır. Aslında Kamu Ekonomisi, Türkiye'de varlığının pek farkında olunmayan; biraz kayıp bir İktisat-alt dalı niteliğindedir. Oysa Türk Ekonomisi içerisinde kamunun payı, -nasıl hesaplanırsa hesaplansın- GSMH'nm yarısını bulur ve geçer. Kitap'ta da ifade edildiği gibi; Türkiye'de konsolide kamu sektörü hesaplarına eklenmesi gereken, bir 'kayıt dışı devlet' de mevcuttur. Dolayısıyla, özellikle ülkemizde makro iktisatçılar; kamu sektörünün işlevlerini ve hacmini ihmal ettiklerinden, analizleri ve politika önermeleri doğru ve gerçekçi olamamaktadır. Kaldı ki Kamu Ekonomisi gerek içerdiği konular ve gerekse analiz açısından, geleneksel Kamu Maliyesi yaklaşımından farklıdır.
Oysa Maliye Bakanlığı'nm da, geleneksel 'Kamu Maliyesi' yaklaşımını sürdürmesi nedeniyle Modern Kamu Ekonomisi bilgisi, Türkiye uygulamalarında pek yer bulamamaktadır. Aynı kaygılar 'Yerel Yönetimler Maliyesi' (Local Governments Finance) için de geçerlidir. Yerel yönetimlerimiz, maalesef çağdaş "Yerel Yönetimler Maliyesi" bilgisinden yoksun yönetildiğinden; bu husus keyfilikleri yani israfı ve yolsuzlukları da davet etmektedir. Nitekim Kamu Ekonomisi, Türkiye'de gerek akademik çevrelerde, gerek ise uygulamalarda; henüz lüzumu hissedilmemiş veya zorlukları nedeniyle ihmal edilmiş bir entellektüel sermaye stoğu olarak, milletin hizmetine sokulacağı günü beklemektedir. Halk arasında Demircili Mehmet Efe'ye atfedilen bir sözü hatırlatarak devam edelim: "Bir memleket ya ilimle ya da zulümle yönetilir" : Dolayısıyla bu kitap
birinci almaşığa hizmet edebildiği ölçüde; amacına ulaşmış olacaktır.
Kitabı, muhtemelen bir yıl içerisinde bir 'Kamu Ekonomisi Problemleri ve Çözümleri' yayınının izlemesi planlanmaktadır. Böylece yaklaşık yirmi yıldır sınavlarda ve sınıf uygulamalarında başvurulan problemler ve çözümleri, okurların istifadesine sunulmuş olacaktır. Zaten ancak metin ve problemler, birlikte ele alınırlarsa; eğitim ve öğrenim açısından daha yararlı olabilirler. Türkiye'de Kamu Maliyesi' nin diğer dalları, Maliye Politikası da dahil; bir atılımı beklemektedir. Bu alandaki boşluk, yurt dışında öğrenim görmüş genç akademisyenlerin, belki ileride ürün vermeleri ile doldurulabilir. Mevcut Vakıf Üniversitelerinin hiçbirinin, Kamu Maliyesi alanında araştırma ve eğitime eğilmemesi; dikkate değer bir husustur. Ancak sadece Devlet Üniversiteleri'nin kaynakları ile; bu alanda umulan atılımın yapılabilmesi, pek gerçekçi bir beklenti sayılamaz. Zaten böyle bir teşvik veya talep Maliye Bakanlığı'ndan gelmez ve araştırmalar uygulamalara yansıtılmaz ise; gerekli entelektüel sermaye birikiminin sağlanması, pek mümkün olamaz: Bilindiği gibi "marifet iltifata tabidir" .
İktisat İlmi'nin doğuşunda Vergiler ve dolayısıyla Kamu Maliye'si, asıl gerekçeyi oluşturmakla birlikte; XIX. yüzyılın ikinci yarısı ile XX. yüzyılın ikinci yarısına kadar yaklaşık bir yüzyıllık dönemde; bu alanda, kayda değer bir gelişme görülmemiştir. Ancak Keynesyen Maliye Politikası'nı izleyen yıllarda, Samuelson'un 'Sosyal Mal Teorisi'ne ve Buchanan'ın 'Sosyal Seçim Mekanizması'na katkıları ile MYA ve KDV gibi yeni vergi uygulamaları sayesinde; 1950 sonrasında en hızlı gelişen İktisat-alt dalı, muhtemelen Kamu Ekonomisi olmuştur. Nitekim Samuelson'un yolunu açtığı Nobel ödüllerini Buchanan ve Tullock, Stiglitz ve optimal vergilemeye katkıları olan Mirlees izlemişlerdir, İşte kitap, bu gelişmeleri, Türk okuyucularına yansıtabilmek amacı ile hazırlanmış olup; ileride daha iyilerinin hazırlanmasına vesile olma ümidiyle kaleme alınmıştır.
Son olarak, kitabın basımı sırasındaki yardımları dolayısıyla araştırma görevlisi meslektaşım İ.Erdem Seçilmiş'e teşekkürü bir borç bilirim.