Yakın dönem tarihi, uzak dönem tarihinden farklı özelliklere sahip bir çalışma alanıdır. Bunun farkında olan uzak dönem tarihçileri, ya bu dönemden tamamen uzak durarak ala- nı diğer sosyal bilimlere (siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler, sosyoloji) bırakmakta ya da, uzak dönemin tarih anlayışını ve çalışma metodlarını yakın döneme uygulamakta, bunda da yetersiz kalmaktadır. Günümüz tarihçiliğindeki "bugün için tarih yazma" pragmatik smacı göz önüne alındığında, tarihçilerin tavırlarını değiştirmeleri gerekliliği kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Bu düşünceler içinde hazırladığımız bu çalışmada amacımız, yalca dönem toplumu çalışılabilir mi veya çalışılmalı mı konusunu tartışmak değildir. Bunu bütün sosyal bilimciler kendi çalışma alanları bakımından zaten yapıyorlar. Bizim amacımız, tarihî düşüncenin belli bir disiplini, yakın dönem dünyasına başarılı bir şekilde uygulanabilir mi sorusuna cevap aramaktır. Konu karşılaştırma yoluyla ele alınmış, uzak dönem ve yakın dönem tarihi arasındaki benzerlikler ve farklılıklar, yakın dönem tarihi ve tarihçisi, yakın dönem olayları ve verileri bağlamlarında tartışılmıştır. Bu karşılaştırma neticesinde, her iki tarih türü arasında farklılaşan noktalar daha açıklıkla ortaya konulurken, yakın dönem tarihinin kendine has özellikleri daha belirgin hale gelmiştir. Yakın dönem tarihinin kaynakları ve çalışma metodları da ele alınarak, bu sahanın araştırmaya yönelik özellikleri de belirlenmeye çalışılmıştır.
Türkiye'de tarih metodolojisi konusunda çalışmalar, yabancı dillerden yapılan tercümeler hariç tutulursa, maalesef çok az sayıdadır. Yakın dönem tarihi söz konusu olduğunda ise bunun yokluğa dönüştüğünü söylemek abartılı olmaz sanırız. Elinizdeki çalışma, bu eksikliği gidermek üzere kaleme alınmış, yakın dönem tarihi araştırmacılarına ve öğrencilerine rehber olmayı amaçlamıştır. Diğer bir amacı da, yakın dönem tarihinin nasıl yazıldığı konusunda bilgi vermek suretiyle, bu dönem tarihi okuyucularının, okudukları eserleri eleştirel gözle değerlendirmelerine yardımcı olmaktır.